Nevşehir ve İlçeleri Kültür Tanıtım Sitesi
  Kapadokya Tarihi
 

Aşıklı Höyük
Aksaray’da Ihlara Vadi yerleşiminin bir uzantısı olan Aşıklı Höyük’te yapılan arkeolojik çalışmalar Kapadokya Bölgesi’nin kerpiçten yapılmış ilk mahallerini ortaya çıkarmıştır. Yerleşik yaşamın en güzel ve en karmaşık mimari örnekleri olan bu evlerin duvar ve tabanlarında sarı-pembe kil duvar sıvaları kullanılmıştır.

Ölülerini evlerinin tabanlarına hocker tarzında, yani dizleri karınlarına çekik olarak gömmüşlerdir. Aşıklı Höyük’te araştırma yapan Prof.U.Esin’e göre yerleşim yerindeki mahallelerin sıklığı yapıların çokluğu Akeramik Neolitik evre için sanıldığından daha yoğun bir nüfusun varlığını göstermektedir. Höyük’te ele geçen yüzbine yakın obsidiyenden yapılmış çeşitli aletlerin Anadolu’da benzerleri yoktur. Taştan çok iyi bir şekilde işlenmiş yassı baltalar, kemikten bızlar, keskiler, bakır, akik ve çeşitli taşlardan yapılmış süs eşyalarının yanı sıra az pişmiş kilden figürinler de ele geçmiştir. Aşıklı Höyük araştırmacıları, bu Höyük’te ele geçen bir iskelete dayanarak dünyada bilinen en eski beyin ameliyatının (trepanasyon) 20-25 yaşlarındaki bir kadına uygulandığını belirtmektedirler.
Bizans Dönemi
397-1071)
Roma İmparatorluğu’nun ikiye bölünmesiyle Kapadokya Doğu Roma İmparatorluğu’nun etkisi altında kaldı. 7.yüzyılın ilk yıllarında Kapadokya’da Sasanilerle Bizanslılar arasında yoğun savaşlar oldu. Sasaniler bölgeyi 6-7 yıl kadar ellerinde tuttular. 651’de Halife Osman Sasanileri yıkınca bölge bu kez Arap-Emevi güçlerinin akınlarına uğradı.

Uzun süredir devam eden mezhep çatışmaları III.Leon’un müslümanlıktan etkilenerek ikonları yasaklamasıyla doruk noktasına ulaştı. Bu durum karşısında bazı hıristiyan ikon yanlısı keşişler Kapadokya’ya sığınmaya başladılar. İkonoklasm hareketi yüz yıldan fazla sürdür (726-843). Bu dönemde birkaç Kapadokya kilisesi ikonoklasm etkisinde kaldıysa da ikondan yana olanlar burada rahatlıkla gizlenip ibadetlerini sürdürdüler.
Civelek Mağarası
Nevşehir’in Gülşehir ilçesinin 4 km. doğusunda yer alan Civelek köyü yakınlarındadır. Mağara, köyün ‘Gürlük Tepe’ olarak adlandırılan tepesinde yer alır. Kalkerli bir yapıya sahip olan mağaraya 14m. uzunluğunda aşağıya doğru uzanan bir galeri vasıtasıyla inilebilmektedir. Ana mekanı 22x11m. olan mağaranın tavan kısımlarında kalsit kristalden oluşan 5-15cm. arasında değişen uzunluktaki sarkıtlar yer almaktadır.

Nevşehir Müzesi ve İtalyan Mağarabilimcileri ile birlikte yapılan çalışmalarda mağara tabanında, özellikle göçen kaya parçaları arasında ve galerilerde Kalkolitik Döneme (M.Ö.5000-3000) ait elde şekillendirilmiş tek kulplu fincanlar, çeşitli boylarda çömlekler, dokumacılıkta kullanılan ağırşaklar, taştan ve kemikten aletler ele geçmiştir. Ayrıca Mağara’nın çevresinde yapılan yüzey araştırmalarında da obsidiyenden ve sileksten yapılmış aletler bulunmuştur.Mağara koruma altına alındığından ziyarete kapalıdır.
Geç Hitit Dönemi
M.Ö.1200-700)
Friglerin Orta Anadolu’nun önemli kentlerinin hemen hepsini yıkarak Hitit İmparatorluğu’nu ortadan kaldırılmasından sonra Orta ve Güneydoğu Anadolu’da Geç Hitit Krallıkları ortaya çıkmıştır. Kapadokya Bölgesi’ndeki geç Hitit Krallığı ise Kayseri, Niğde ve Nevşehir’i içine alan Tabal Krallığı’dır. Bu döneme ait Gülşehir-Sivasa (Gökçetoprak), Acıgöl-Topada, Hacıbektaş-Karaburna Köyü’nde Hitit Hiyeroglifi yazılmış kaya anıtları bulunmaktadır.
Hititler Dönemi
M.Ö.1750-1200)
M.Ö.II.binin başlarında Avrupa’dan Kafkaslar üzerinden gelerek Kapadokya Bölgesi’ne yerleşen Hititler, daha sonra yerli halkla kaynaşarak imparatorluk kurmuşlardır. Dilleri Hind-Avrupa dil grubundandır. Başkentleri Hattuşaş (Boğazköy) olan Hititlerin önemli şehirleri Alacahöyük ve Alişar’dır. Kapadokya Bölgesi’nde bulunan bütün höyüklerde Hititlere ait kalıntılara rastlamak mümkündür. Bunun yanı sıra Hitit İmparatorluk Dönemi’nde özellikle Kapadokya Bölgesi’nde stratejik açıdan önemli geçitlere ve su kenarlarındaki yüksek kayalara rölyef olarak işlenmiş anıtlar bulunmaktadır. Bu kaya anıtları sayesinde Hitit krallarının güneydeki ülkelere ulaşmak için geçtiği yolları saptamak olasıdır. Kayseri sınırları içindeik Erciyes Dağı’nın güneyinde yeralan Fraktin, Taşçı ve İmamkulu kaya anıtları tanrıların kutsanması, Büyük Kral’ın (Hattuşili III) ve Kraliçe’nin (Puduhepa) tanrılara minnettarlığını göstermesinin yanı sıra imparatorluğun gücünün sınırlarını gösteren birer propaganda anıtlarıdır.
Köşk Höyük
Niğde ili yakınlarındaki Köşk Höyük’te yapılan kazılar sonucunda obsidiyen başta olmak üzere sileks, taş ve kemikten aletler ve silahlar ele geçmiştir. Bu yerleşim yerinde Neolitik ve Kalkolitik Döneme ait en önemli eserler ana tanrıça heykelcikleridir. Anadolu’da bu çağda bereketi ve doğurganlığı temsil eden Ana Tanrıça Kültü önemli ve yaygındır.

 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol